Obez sınıfına girmiş ve denenmiş olan tüm yöntemlere rağmen kilo verememiş hastalarda cerrahi yöntemler kullanılmaktadır. Bu noktada cerrahinin bir alt dalı olan obezite cerrahisi yardıma koşmaktadır. Aşırı kilolu (obez) bireylerde mide küçültme operasyonu yaparak, kilo problemini çözmeyi amaçlamaktadır. Obezite tedavisinde bu yöntem yani cerrahi yöntem en son çare olarak kullanılmaktadır. Öcelikle hastanın doğal yollar ile kilo vermesi beklenmektedir.
Obezite Nedir?
Obezite farklı şekillerde tanımlanabilmektedir. Aşırı kilo olarak adlandırılması ile en çok karşılaştığımız tabirdir. Bilimsel açıdan bakacak olursak vücuttaki yağ kütlesinin toplam kütleye oranı %50’den fazla ise (yani yağlı kütle, yağsız kütleden fazla ise) bu durumda obeziteden bahsedilebilmektedir. Obezite hesaplanırken günümüzde en sık kullanılan yöntem vücut kitle indeksidir. Bu hesaplama herkesin yapabileceği bir yöntem olması ile dikkat çekmektedir.
Bu yöntem ile vücut kitle endeksinizi hesaplamanız ve kilonuzu düzenli olarak kontrol etmeniz önemlidir. Özellikle obezitenin ilk safhalarında ameliyatsız olarak da zayıflamak mümkündür. Bu noktada hızlı bir kilo alım sürecine girdiğinizde bir uzmana başvurmanız iyi olacaktır.
Vücut Kitle İndeksi
Vücut kitle indeksi insanların ideal kilolarında olup olmadıklarını öğrenmek için yapabilecekleri basit bir hesaptır. Bu yöntemde vücut ağırlığınızı boy uzunluğunuzun karesine bölmeniz gerekmektedir. Bu basit işlemi evinizde de yapabilirsiniz. Çıkan sonuca göre de kilonuzu yorumlayabilir ve buna göre bir süreç izleyebilirsiniz.
Örnek olarak 1.70 boyunda ve 65 kilo olan birisi için ilk olarak boyunun karesi alınır. Yani 1.70 metre olan bir kişi için 1.70 x 1.70 işlemi yapılır. Bunun sonucu 2,89 çıkmaktadır. (Burada dikkat edilmesi gereken boyu metre olarak çarpmaktır. Yani 170 x 170 değil, 1,7 x 1,7 işlemi yapılmalıdır.) Sonrasında çıkan bu sonuç kilomuza bölünür. Örneğimizde 65 kilo olduğumuzu varsaydığımız için 65 / 2,89 işlemi yapılır. Bunun sonucu da 22,49 çıkmaktadır. 22,49 bizim örneğimizdeki vücut kitle indeksimiz olmaktadır. Siz de bu işlemi kendi boy ve kilonuzla yaparak vücut kitle indeksinizi öğrenebilirsiniz.
Vücut Kitle İndeksi Kaç Olmalıdır?
Tabii ki bu noktada soracağınız soru çıkan sonucun kaç olması gerektiğidir. Bu noktada;
Obezitede Obezite Cerrahisi
Tabii ki bu noktada obezite sınıfında çıkan kişilerin aklına direk olarak cerrahi yollar gelmektedir. Fakat obezite cerrahisi herkese uygulanmamaktadır. Her zaman esas olan doğal yöntemler ile kilo verilmesidir. Bu noktada ilk olarak diyet, spor ve benzeri uygulamalar ile kilo verilmesi amaçlanır. Kilolu olan (yani vücut kitle endeksi 25 ile 29,9 arasında olan) ve 1. Derece obezite olan (yani vücut kitle endeksi 30 ila 34,9 arasında olan) kişilerde obezite cerrahisi kesinlikle uygulanmamaktadır. Bu kişilerde spor ve diyet programları ile süreç ilerletilmektedir.
Kimler Obezite Cerrahisinden Faydalanabilir?
Bir üst paragrafta da belirtiğimiz gibi obezite cerrahisi herkeste uygulanmamaktadır. Bu noktada 3. Derece obezite olan kişilerde ve 2. Derece obezitesi olup spor ve diyet ile yeterince zayıflayamayan kişilerde uzman onayı ile bu işlem yapılabilmektedir. Bu noktada obezite şikâyeti ile gelen herkese ameliyat yapılmamaktadır. Her türlü sağlık olayında olduğu gibi burada da en son çare ameliyattır. Bu nokta da ilk olarak diyet, spor veya benzeri yöntemler kullanılmaktadır. Hastaların doğal yollar ile kilo vermesi amaçlanmaktadır. Hastaların da erkenden başvuru yapıp kilolarını kontrol altında tutturmaları bu noktada önemlidir. Artık bu tür yöntemlerin işe yaramadığı, vücut kitle endeksinin 40’ı geçip 50’ye yaklaşmaya başladığı durumlarda ise ameliyata başvurulmaktadır.
Mide Küçültme Ameliyatı
Obezite cerrahisinin en çok uyguladığı ve halk arasında da en çok bilinen yöntem mide küçültme ameliyatıdır. Bu ameliyat aşırı kilolu olan bireylerde son çare olarak uygulanmaktadır. Mide küçültme ameliyatının birçok yöntemi bulunmaktadır. Günümüzde ise en çok kullanılan yöntem tüp mide ameliyatı olmaktadır. Yöntem günümüzün en güncel uygulamasıdır. Bu noktada artık riskleri çok azalmış, oluşabilecek risklere karşı da gerekli önlemler alınmıştır.
Tüp Mide Ameliyatı
Tüp mide ameliyatında kişinin yiyebileceği yemek miktarının kısıtlanması böylelikle aldığı kalorinin dengede tutulması amaçlanmaktadır. Bu ameliyat sırasında midenin büyük bir kısmı alınmaktadır. Bu oran yaklaşık olarak %85 civarındadır. Ameliyat sonrasında geriye kalan mide bit tüpe benzediğinden dolayı, bu ameliyat tüp mide ameliyatı olarak adlandırılmaktadır. Bu ameliyat sırasında midenin en fazla 100 ml küçültülmesi önemli bir noktadır. Daha fazla küçültme işlemi yapılmamalıdır.
Tüp Mide Ameliyatında Yaş Sınırı Var Mı?
Tüp mide ameliyatı hakkında en çok sorulan sorulardan birisi de herhangi bir yaş sınırı olup olmamasıdır. Bu noktada ameliyatın hiç kimseden izin almaya gerek duyulmadan yapıldığı yaş aralığı 18 – 65 yaş aralığıdır. Bunun dışında 18 yaşından küçük kişilerde yani çocuklarda uzmanların değerlendirmesi ve velinin izni ile ameliyat yapılabilmektedir. Fakat 18 yaşın altındaki kişilerde en son çare olarak bu yöntem uygulanmaktadır. Çocuklarda ameliyat yapılması pek de önerilmemektedir.
65 yaşın üzerindeki kişilerde ise genel sağlık durumu çok önemli olmaktadır. Aşırı kilo sorunu olan ve sağlık durumu iyi olan kişilerde yine ameliyat yoluna gidilebilmektedir. Fakat bunun öncesinde hastaların birçok testten ve tetkikten geçmeleri gerekmektedir. 65 yaş üstünde de ameliyat kararı başka hiçbir seçenek kalmadıysa verilmektedir.
Tüp Mide Ameliyatı Kaç Saat Sürer?
Tüp mide ameliyatı kişiden kişiye değişiklik gösterse de ortalama olarak 1 – 1,5 saat içerisinde biten bir ameliyattır. Kişiye göre bu süre yarım saat ile bir saat daha uzayabilmektedir. Tüp mide ameliyatı kapalı olarak yapılmaktadır. Dışarıdan sadece 5 tane delik açılarak bu ameliyat gerçekleştirilir. 2 saati aşan ameliyatlar ile çoğunlukla karşılaşılmaz. Acil bir durum olmadığı sürece ameliyat en fazla 2 saatte biter.
Tüp Mide Ameliyatının Riskleri
Tabii ki her ameliyatta olduğu gibi bu ameliyatta da belli riskler bulunmaktadır. Bunlar;
Bunların birçoğu ameliyattan hemen sonra görülmekte ve kısa sürede müdahale edilebilmektedir. Bu noktada ameliyat sonrasında kontrol çok önemlidir. Tüp mide ameliyatı sonrasında en az görülen ama en tehlikeli olan durum sızıntılardır. Midenin kesilen ve tekrar dikilen kısımlarında bir sızıntı olması diğer organlara da zarar verebilmektedir. Bu tür bir komplikasyonun ortaya çıkma ihtimali %2 gibi düşüktür. Tüp mide ameliyatı sonrasında görülmesi en muhtemel komplikasyon %23 oran ile safra kesesinde taş oluşmasıdır.